SABIR TURİZM
DOĞU ANADOLU TURU
7 GÜN 5 GECE (5 GECE OTEL KONAKLAMASI)
PROGRAM BİLGİSİ GÜNCELLENMEKTEDİR.
TUR ÇIKIŞ TARİHLERİ :
1. TUR : 7 EYLÜL
2. TUR : 19 EKİM
1.GÜN
15:30’ da Edremit ofisimizin önünde bulusup aracımızdaki yerimize yerleşiyoruz. Düzenli molalar eşliğinde Bursa-Ankara-Yozgat üzerinden Kurtuluş Savaşı’nın en önemli merkezlerinden biri olan Sivas’a doğru yola çıkıyoruz.
2.GÜN : SİVAS-TOKAT
Sabahın ilk saatlerinde Sivas’a ulaşıyoruz. Buradaki kahvaltımızın ardından Selçuklu devletinin en önemli kültür merkezlerinden biri olan şehirde 4-11 Eylül 1919 tarihinde Türk devletinin kuruluşu-nun temeli sayılan ilk ulusal kongrenin yapıldığı binayı geziyoruz. Ardından Selçuklu Taş İşçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan Çifte Minareli Medrese, Şifaiye, I. İzzettin Keykavus Türbesi, Ulu Cami, Buruciye Medresesi, Selçuklu başyapıtlarından biri olan Gök Medrese’yi geziyoruz ve fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molası sonrası Tokat’a geçip Yazmacılar ve gümüşcülerinin bulunduğu tarihi Taşhanı, Mevlevihaneyi ziyaret ediyoruz. “Yazmacılar Hanı” olarak bilinen Taşhan içerisinde el işi yazma örnekleri görüp alışveriş yapma imkanı bulabileceğiz. Ziyaretlerimizin tamamlanmasının ardından konaklayacağımız otele geçiyoruz.
Konaklama:Tokat Grand Çavuşoğlu Otel
3.GÜN : ERZİNCAN-ERZURUM-KARS
Sabah otelimizdeki kahvaltımızın ardından Erzincan’a yola çıkıyoruz İlk durağımız olan Erzincan bakırcılar çarşısını gezdikten sonra Erzincan ile vedalaşarak Dadaşlar Şehri Erzurum’a devam ediyoruz. Erzurum turunda Alaattin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış Çifte Minareli Medrese, 1179 yılında Saltuklu Melik Nasirüddin Muhammed Bey’in döneminde inşa edilmiş Ulu Camii, ve 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve aynı zamanda damadı olan Rüstem Paşa tarafından inşa ettirilmiş Taş Han’a gidiyoruz ve burada alışveriş molası veriyoruz. Molamız bittikten sonra öğle yemeğimizi Erzurum’un meşhur Cağ Kebabı ile gerçekleştiriyoruz. Öğle yemeği sonrası Erzurum turumuzu tamamlayıp Kars’ a doğru yola cıkıyoruz. Yolculuğumuz esnasında yol güzergahımız üzerindeki 800 yıllık bir Moğol eseri olan Çobandede Köprüsü’nde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Buradaki ziyaretimiz sonrasında 1914 yılında 60.000’i donarak olmak üzere toplam 78.000 şehit verdiğimiz Sarıkamış’ta, Allahuekber Dağları’na bakan Sarıkamış Şehitliği’ni ziyaret ediyoruz. Şehitlik ziyareti ardından Kars’a ulaşıyoruz. yaklaşık 40 yıl boyunca Rus yönetiminde kalan kentte Rus mimarisinin hakim olduğu Kars sokaklarını Kars Kalesini Kümbet camisini Osmanlı Köprüsü ve Hamamını Panaromik olarak görüp meşhur Kars kaşarı alışverişinden sonra Konaklamak üzere Kars’taki otelimize geçiyoruz.
İsteğe bağlı olarak Akşam Kafkas gecesi düzenlenecektir(ekstra)
Konaklama:Kars
4.GÜN : ANİ HARABELERİ-DOĞUBEYAZIT
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan, Ermeni ve Selçuklu kültürlerinin en önemli birleşme noktalarından olan ve aynı zamanda UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesindeki Ani Harabeleri’ne doğru yolculuk yapıyoruz. Ani bir bütün olarak Ermeni ve İslam Türk kültürü sanatı, mimari ve kentsel tasarımının kalıntılarını taşımaktadır. Bu tarihi antik kentte Surları, Kapıları, Surp Pirgiç Kilisesi (Keveli Kilise), Surp Kirkor Kilisesi (Tigran Honents Kilisesi, Katedral (Meryem Ana Kilisesi), Küçük Hamam, Ebul Muhammeran Camii, Sultan Sarayı, Anadolu’nun ilk Türk camisi olan Menücehr Camisi ve İpekyolu Köprüsü gibi eserleri görüp rehberimiz anlatımları eşliğinde geziyoruz. Gezilerimizin ardından bu muhteşem tarihi kente veda edip Doğubeyazıt’a hareket ediyoruz. İlerledikçe, Tevrat’a göre “7. Ayın 17. Günü” Hz. Nuh’un gemisinin Büyük Tufan’dan sonra konuşlandığı ve aynı zamanda ünlü seyyah Marco Polo’nun “hiç bir zaman çıkılamayacak bir dağ” olarak zikrettiği Ağrı Dağı’nın heybetine ve asaletine tanık oluyoruz. Kent merkezinde öğle yemeği molası verdikten sonra tam 99 yılda inşa edilen, 166 odalı ve Kartal Yuvası olarak bilinen İshak Paşa Sarayı’nı geziyoruz. Sarayı gezdikçe muazzam taş işçiliğine tanık olup bu muhteşem sanat eşliğinde tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz. Gezimizin ardından Van’a doğru otelimizde konaklamak üzere yola çıkıyoruz.
Konaklama:Van
5.GÜN : VAN – AKDAMAR ADASI-
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Urartuların mirası olan muhteşem gümüş işçiliği örneklerini işleyip otantik takı örnekleri sunan bir gümüş atölyesine geçiyoruz. Alışveriş ve çay molasının ardından efsaneye göre Asur kraliçesi Semiramis’in karşılıksız bir aşka gark olduğu “Ara” adlı yiğit bir komutanın onuruna inşa ettirdiği Van Kalesi’ni geziyoruz. Urartular’ın “Hazine Kapısı” ya da yöre halkı tarafından Analı-Kız diye adlandırdığı açık hava tapınağını gördükten sonra tanrıça Tuşpuea’nın isim verdiği tarihi Tuşpa kentine doğru ilerliyoruz. Kral Sarduri’nin inşa ettirdiği Sardur Burcu’nu gördükten sonra Urartu Kralı I. Argişti’nin 2800 yıllık kaya mezar odasını ve çivi yazılarını görmek için kaleye doğru tırmanıyoruz. Mezar odasında Urartu tarihi, kültürü, dini, panteonu ve ölü gömme tekniklerini dinledikten sonra kalenin zirvesine çıkmak için yürüyüşümüze devam ediyoruz. Zirvedeyken 360 derece Van manzarası eşliğinde Ulu Cami, Kızıl Minare, Kaya Çelebi, Hüsrev Paşa ve bir zamanlar Said Nursi’nin de baş müderrislik yaptığı Horhor Camii’ne bakıp eski Van hikayelerini dinliyoruz. Daha sonra adeta Van Denizi’nin nazarlığı olan badem ağaçlarıyla süslü Akdamar Adası’na geçmek için Gevaş’a doğru yol alıyoruz (ekstra). Öğle yemeğinin ardından Akdamar İskelesi’nden adaya doğru 30 dk’lık bir mavi yolculuğun ardından adaya varıp Tamara’nın feryadına kulak veriyoruz. Adaya ve kiliseye isim veren Tamara’nın hüzünlü aşk efsanesini dinledikten sonra Ortaçağ Ermeni mimarisinin başyapıtlarından biri olan ve Anadolu’da sadece Akdamar Surp Haç Kilisesi’nde görebileceğimiz Tevrat ve İncil taş işlemelerine ve ikonografi sanatının en güzel örneklerine şahit oluyoruz. Adada yürüyüş, çay ve kahve molasının ardından bizi bekleyen teknemize binip otobüsümüze doğru ilerliyoruz. Otobüsümüze ulaştıktan sonra otelimizde konaklamak üzere yola çıkıyoruz.
Konaklama: MUŞ
6. GÜN
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Malatya’ya doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Karakoçan ve Elazığ istikametini takip ederek Malatya’ya varıyoruz ve Malatya gezimize Aslantepe Höyüğü ile başlıyoruz. En Büyük Höyüklerden biri olan Aslantepe Höyüğünde bulunan 5500 yıllık tapınağı rehberimiz eşliğinde gezip, bilgiler aldıktan sonra eski Malatya’ya yani Battalgazi’ye geçiyoruz. Tarih boyunca Malatya’nın her türlü kabilesine ev sahipliği yapmış, tarihin izlerini taşıyan Battalgazi’de Ulu Camii ve Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı gezilerimizi gerçekleştirerek Malatya’nın meşhur kayısılarını tadıp, alışverişlerinizi yapabileceğiniz Malatya Kayısı Borsası’na hareket ediyoruz. Burada alışveriş molası verdikten sonra “Otuz Yapraklı Gül Şehri” anlamına gelen Darende’ye geçiyoruz. Darende içerisinde bulunan Tohma Kanyonu gezimiz sırasında Tohma Çayını ve Kudret Havuzunu göreceğiz. Ardından Osmanlı’nın kuruluş yıllarında yaşamış olan Somuncu Baba Türbesi ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Türbe ziyaretimiz sonrasında Balıklı Kuyuları’da görerek Darende’ye veda ediyor ve Kayseri’deki otelimize doğru yolculuğa geçiyoruz. Akşam saatlerinde Kayseri’ye ulaşarak otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alarak konaklıyoruz.
KONAKLAMA : KAYSERİ
7. GÜN
Kahvaltımızın sonrasında Mimar Sinan’ın doğduğu şehir olan Kayseri’nin doğal ve tarihsel güzelliklerini hissederek Selçukluların ve Osmanlıların derin izler bıraktığı bir şehir olan Kayseri’yi adım adım dolaşmaya başlıyoruz. Erciyes Dağı yamacına kurulmuş olan Kayseri; tarihi, kültürü ve mimarisiyle ziyaretçilerini yüzyıllardır etkiliyor. Kayseri’deki ilk güzergahımız olan Erciyes dağına çıkıyoruz. Ardından Kayseri şehir merkezine geri gelerek burada sizlere rehberimiz alışveriş yapabilmeniz adına serbest zaman tanıyacaktır. Serbest zamanın bitişinin ardından rehberimizin anlatımı eşliğinde Kayseri kalesi ve saat kulesini gezip Hunat hatun cami ve Külliyesi, Kurşunlu Cami ve Bürüngüz camisini ziyaret ettikten sonra dönüş yoluna çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde bulunan ve %32.9’luk tuz oranı ile dünyanın en tuzlu 2. Gölü olma özelliğine sahip olan ve aynı zamanda hem Türkiye’nin 2. En Büyük gölü olarak hem de Flamingoların kuluçkaya yattıkları yer olması sayesinde ün kazanan Tuz Gölü’nde fotoğraf molası veriyoruz. Tuz Gölü’nde biraz vakit geçirdikten sonra Balıkesir’e doğru yola çıkıyoruz.
8.GÜN
Gece düzenli molalarla olan yolculuğumuzun ardından sabah 07:30 civarında Edremit’te olup bir sonraki Sabır Turizm organizasyonunda görüşmek üzere vedalaşıyoruz